Yazarlardan

Tarafsiz Gazetecilerin Gorusleri

Sesimizi Duyun | iMARZEDELER Grubu | TBMMden | TBMMDEN SON SOZLER | Hukukculardan | Yazarlardan | MAGDURLARDAN | Duyurular | DiLEKCE | TAAHHUTNAME
  
    

YAVUZ SEMERCi

imarzedeleri kandirmayin

imar Bankasi na para yatirmis binlerce mudiye, soz verilmesine ragmen bes kurus odeme yapilmamasi ayip degil mi?

Bazi yazarlarin bu soruya bile tahammul edemediklerini biliyorum. Kimileri, Hazine nin odeyecegi 8 katrilyona bakip, faturanin halk tarafindan odenmesini iclerine sindiremiyor. Neredeyse bu bankaya para yatiranlar lanetlenecek!

Zaman gecip, olaylarin atesi sonmeye yuz tutunca gercekler unutuluyor.

Konu imar in faturasi olunca, esip gurleyenler, ne hikmetse devletin yuz milyonlarca dolar gelir elde ettigi gercegini gormemezlikten geliyor. Resmin tumune bakmayi siddetle reddediyorlar.

Belki bazilari Uzanlar i savunan kisi gibi gorunmekten korkuyor.

Uzan Ailesi, bankaya yatan her kurusu kendi babalarinin mali gibi kullandi. BDDK yatan her 100 liralik mevduatin 80 lirasinin aile tarafindan kayitdisi kullanildigini tespit etti. Zaten konu kendi mecrasinda yuruyor. Yargi devrede.

Eger konu, Uzanlar in Hazine ye yukledigi zarar ise, devletin elde ettigini de gormeliyiz.

imtiyaz sozlesmeleri iptal edildigi icin cEAs ve Kepez in el konan 11 barajindan bahsediyorum.

Bu barajlarin aktif degerlerini (kimine gore 3 milyar dolar) bir kenara birakin. El konuldugu tarihten (12 Haziran 2003) bu yana bu barajlarda uretilen ve satilan elektrik miktari ne kadar?

Barajlari calistiran Turkiye Elektrik uretim A.s nin (EuEAs) kasasina su ana kadar ne kadar para girdi?

imarzedelerin parasi gundeme gelince devlete cikan faturayi hatirlayanlar, barajlardan elde edilen gelirin ABD Hazinesi ne aktigini mi saniyor?

imarzedeye daha bir kurus odemeyen, Dengelerim bozulacak diye tereddut eden AKP hukumeti, acaba bu geliri elektrik fiyatlarini sabit tutmak icin mi kullaniyor? Hukumetin aciklama yapmasi gerekiyor.

Benim hesabim soyle

11 barajin yillik elektrik uretim kapasitesi 6 milyar kilovatsaat. Yani sadece uretimden satislari (kilovatsaati 128 bin TL) 800 trilyon liraya yakin. Ayrica bu sirketler kendi iletim hatlariyla devlete ait 4.6 milyar kilovatsaat elektrik satarak bu isten de yillik 300 trilyon kazaniyordu. Buna gore su ana kadar EuAs kasalarina 550 trilyon lira girmis durumda. Bir baska veri bu hesabi soyle dogruluyor 2003 yilinin ilk ayina gore bu iki sirketin uretimden satislari 280 trilyon lira. (Kaynak iMKB. iki sirketin bilancosu) Yani 6 aylik donemde satis gelirin 550 trilyon civarinda olmasi gerektigi ortaya cikiyor.

Turkiye nin yillik elektrik tuketimi yaklasik 127 milyar kilovatsaat. Bu miktarin yuzde 10 nu saglayan barajlara ve iletim hatlarina (hakli veya haksiz) el konulmasiyla, simdiden EuAs kasalarina zahmetsiz 550 trilyon aktigini hic hesaba katmadan, imar in Hazine ye faturasini sorgulamak dogru mu?

Bu kaynagin imarzedeye odenmesi icin formul gelistirilecegi yerde, Hazine de kaynak yok diyerek yuzbinlerce insana eziyet cektirmek, vicdanlari rahatsiz etmiyor mu? isin ilginc tarafi, insanlar hukumeti elektrik fiyatlarina zam yapmadigi icin alkisliyor. Zam yapilmamasina neden olan en buyuk kaynagin imarzedeye odenmesi gereken para oldugunu kimse sorgulamiyor bile...

O barajlarin onemli bolumu Uzanlar in imar Bankasi ndan cektigi paralarla yapildi. Bunu ben degil, BDDK raporlari soyluyor

 

Bitsin bu zulum! GUNGOR MENGi

Mektuplar yagmur gibi. Neden bunlarin yaridan fazlasi imar Bankasi

magdurlarina ait; simdi daha iyi anliyorum.

Tespitler tamamlanmak uzere. Uzanlar in bankasina el koyma kararini

vermeden once iktidar, bu isin faturasini, resmi kayitlara bakarak

740 trilyon lira olarak tahmin etmisti.

odenmeyecek bir rakam degil diye dugmeye bastilar. Ama cifte kayit

sahtekarliginin ortusu kalkinca korkunc bir tablo cikti:

350 bin vatandasin imar Bankasi nda 8,2 katrilyon lira parasi

yatiyordu!

Daha onemlisi de su: 30 milyar liranin altinda mevduat bulunanlarin

sayisi 315 bin...

Yani devlet ilk asamada kucuk ve orta mevduatlari odeme karari verse

4,8 katrilyon liralik bir kaynaga ihtiyac dogacak.

Mevduata devlet garantisini unutup, sabirsizlanan hak sahiplerini

Basbakan in paranizi devlet bankalarina yatirsaydiniz diye

paylamasinin ardinda bu faturanin telasi var.

Sabir tasi catladi

Bu insanlar boyle bir elestiriyi hak etmiyor.

Mektuplar gosteriyor ki buyuk cogunluk issizlik ve gecim sikintisi

nedeniyle vatini yogunu paraya cevirmis ve devlet garantisine

guvenerek yuksek faiz veren imar a goturup yatirmis.

Amaclari ayda aldiklari 500 milyon, 1-1,5 milyar faizle yasam

destegi saglamak.

uc aydir bu paralari alamiyorlar.

cogunun okulda, askerde cocugu var. Kiminin hastasi var. Bakkal,

kasap artik veresiye vermiyor. Bu sikintilar yetmiyor gibi, kamu

otoritesinin sorumluluk duygusundan, saygi ve anlayistan yoksun

sessizligi, ana paralarini dahi kaybedecekleri korkusunu buyutuyor.

uc yuz binden cok evde milyonu askin insanin maddi ve manevi dayanma

gucu patlama sinirina gelip dayanmistir.

Suclu cocuk gibi

Hukumet bu meselede seffaf ve hizli davranamadi. Devlete guven

duygusunu tahrip etti. Benzinlikte kibritle oynarken yangin cikaran

yaramaz cocuk saskinligi hala suruyor. Durum nedir ve bu paralar

hangi plana gore ne vadede odenecek sorusu hala cevapsiz.

Teknik ve politik gunahlar ne kadar agir olursa olsun bu paralar

odenecektir. odenmek zorundadir. Hukumet, bu kitlesel zulmu daha

fazla devam ettirmemelidir.

Evet, 50 milyar olan devlet guvencesini son anda sinirsiz hale

ceviren kararin sorumlulari, devlete cikan imar faturasini 2,6

katrilyon lira buyutmuslerdir.

Bu karari kim, nicin verdi? Bu sayede kimler korundu, kurtarildi?

Herhalde hesabi sorulacak, isimler ortaya cikinca iliskiler, bir

kotu niyet ve kayirma varsa, aydinlatacaktir.

Karanligin uzamasi, bu hesabin sorulmasini unutturabilir deniyorsa

bosuna.

Bu niyetin yan urunu zulumdur. Gunahsiz insanlara yapilan zulmun ahi

da cezayi daha acimasiz hale getirir!<<<<<<<<<<

 

 

YAVUZ SEMERCi

Mudiler Genc Parti uyesi mi?

Basbakan Tayyip Erdogan ve AKP Hukumetinin imar Bankasi mudilerinin sabrini

tasirma konusunda ozel bir beceriye sahip oldugunu dusunuyorum.

Erdogan, imar Bankasi na para yatirirken bana mi sordunuz... Kamu bankalari

dururken niye oraya gittiniz gibi devlet ciddiyeti ile bagdasmayan

yorumlari rahatlikla dile getiriyor.

Hangi bankaya para yatirilir, hangi bankaya yatirilmaz? Vatandasa bu konuda

yol haritasi mi veriyor? Hayir. Yol haritasi olan galiba bir tek Basbakan

Erdogan...

Erdogan in imar mudilerini Genc Parti uyeleri gibi muhatap aldigina

inanmak istemiyorum... Ki olsalar da durum degismez ya...

Mevcut tablo soyle

BDDK, uc aylik calismayla, bankanin mudilerinin hesaplarini tek tek kontrol

ederek, bir liste hazirladi. Ve hukumete sundu.

31 Temmuz 2003 tarihinde Meclis ten gecirilen 4969 sayili kanun ve bu kanuna

eklenen hukum ile odeme yetkisi Bakanlar Kurulu na verildi. Madde su

Bankacilik islemi yapma ve mevduat kabul etme izni kaldirilan bankalarda

bulunan ve dogrulugu hic bir supheye yer vermeyecek sekilde kanitlanan

tasarruf mevduati niteligine haiz hesaplar, Hazine Mustesarligi ve Tasarruf

Mevduati Sigorta Fonu nun musterek onerisi uzerine Bakanlar Kurulu

tarafindan belirlenecek esas ve usullere gore TMSF tarafindan odenir.

Peki daha ne bekleniyor?

Gecen yazimda dile getirdim Uzan Ailesi bankaya kabul ettikleri mevduatin

yuzde 90 nini devlete bildirmemis. 700 trilyon civarindaki mevduat oldugu

sanilan 8 katrilyona yakin gercek mevduat cikmis. Uzanlar da Bakin sahte

mevduat cikmadi diye zil takip oynuyor. Aradaki 7 katrilyon liralik farki

ne yaptiklari, nereye fonladiklari belli degil. Yargi bunun hesabini

soracak. Ancak devlet gercek mevduati odemekle sorumlu.

Butceden 22 katrilyon lira (faiz disi fazla) artirmak icin bin takla atan,

kemerleri sikan hukumetin onune buyuk fatura ciktigi dogru. Faturayi nasil

odeyecegini soylemek yerine mudileri gormemezlikten gelmek hatta onlari

azarlayan bir uslup takinmak hos degil..

Babacan ne demek istiyor?

Hazine den sorumlu Devlet Bakani Ali Babacan in isi gercekten zor. onceki

gun Ankara dan Okan Muderrisoglu kendisiyle konusmus. Babacan, bonozedelerin

durumunu duzeltmeye sicak bakmadiklarini soylemis. Dinsel yaklasimi, faiz

geliri elde etmeye musaade etmeyebilir. Ama Babacan in gorevi cok acik

Hazine nin guven icinde devamli faizle borclanmasini saglamak. Hazine nin su

anda piyasalara 140 katrilyon liralik borcu var. Bu para zamaninda odenecek,

odenmeyen kismi icin piyasa sartlarina gore yeniden faizle borc toplanacak.

Satici konumunda olan Babacan in hayatinda bono almadigi belli. oyle olmasa,

Hazine den sorumlu bakan olarak bono alanlara karsi bu kadar kati olmazdi.

Ayrica, imar da mevduatin tumune garanti verildi. ogrendigim bilgiye gore,

mevduata sinirsiz guvence verilmesi nedeniyle fazladan 700 trilyon lira

odenecek. Durduk yerde garanti kapsamini genisleterek faturayi buyuten

devlet, kendi bonosunu satin alanlari (800 trilyon civarinda) cezalandirmaya

calisiyor.

Bono aliminda tum bankacilik sistemini icine alan bir guvenlik boslugu var

iken Babacan in bunu gorememesi dusunulebilir mi?

GUNGOR URAS

>>>>>>>>>>Bankalarin emanetinde 59.5 katrilyon liralik bono var

imar Bankasi ndan Hazine bonosu veya devlet tahvili satin aldiktan sonra, bono veya tahvillerini bankada emanete birakanlarin durumlari belirsiz. BDDK tarafindan yapilan aciklamalarda bu bono ve tahvillerin banka kasalarinda gorunmemesi halinde bono ve tahvil sahiplerinin ancak iflas masasina basvurabilecekleri ve masada para kalir ise bir seyler alabilecekleri belirtildi.

Bu gelismeler ve tartismalar bankalardaki musteri emaneti tahvil ve bonolarin ne olcude guvencede oldugu konusunu gundeme getirdi.

cok sayida yerli ve yabanci yatirimci Hazine bonosu ve devlet tahviline para baglamis durumda. Ve de bunlarin bono ve tahvilleri bankalarda.

Umariz imar Bankasi ndakine benzer olaya bundan sonra rastlanmaz. Ama ya rastlanir ise?

Eskiden Hazinemiz bono ve tahvil cikarirken bunlari matbaada bastirir, uzerine numara koyardi. Tahvili, bonoyu satin alana numarali borc senetleri verilirdi. isteyen bunlari evinde saklar, isteyen makbuz mukabili ve makbuzda da numaralar belirtilerek bir bankaya saklamaya verirdi.

Satislar sanal ortamda

simdilerde Hazine haftada bir defa, iki defa, uc defa bono satiyor. Ne kadar satacagi belli degil. Bu nedenle satislar artik sanal ortamda gerceklesiyor. Bilgisayar ortaminda aldim sattim oluyor... Bonolari genelde bankalar aliyor, satiyor. Onlar icin sorun yok. Gercek kisiler, sirketler de bankalar araciligiyla alim satim yapiyor. Bankalar bu satislarda musteriye bir makbuz veriyor. Bu makbuzda bononun, tahvilin vadesi, faizi ve miktari belirtiliyor. Ama numara yok. Bankalarin musteriye sattiklari bono ve tahvillerin karsiligini, sanal ortamda (bilgisayar ekraninda) Merkez Bankasi na veya Takasbank a devrettikleri ve bu makbuz karsiligi degerlerin bu iki kamu kurulusunda musteri adina degil de toplu olarak guvencede oldugu varsayiliyor.

imar Bankasi olayinda goruldu ki, varsayim baska, gercek baska... Evet imar Bankasi nin yaptigi yanlis ama, acaba sistem dogru mu? Bu sistemin dogurdugu risklerde Hazine nin hic mi sorumlulugu yok? Hazine musteriye diyemez ki, Makbuz yerine basili bono veya tahvili alsa idiniz. Veya diyemez ki, Bankanin tahvilleri ne yaptigini denetlese idiniz... Veya diyemez ki, imar Bankasi yerine baska bankadan alsa idiniz...

Hazine madem ki imar Bankasi na bono sattiriyor, o bankadan bono alanin guvencesini de dusunmek zorundadir.

Hazine bono ve tahvilleri satip bitirmedi. Daha satacak. Bankalarda musteri emaneti olarak 59.5 katrilyon liralik bono var. Bunun 37.5 trilyon liralik bolumu Ayse Hanim Teyzem, Ali Riza Bey Amcam gibi gercek kisilerin, 13.8 katrilyon liralik bolumu sirketlerin, 2.3 katrilyon liralik bolumu sigortalarin bonolari. Yurtdisindaki yatirimcinin 5.4 katrilyon liralik bonosu da bankalarin emanetinde. Acik anlatimiyla sorumlulugun boyutu buyuk. Bu nedenle Hazine nin kisa surede sorumlulugun sinirlarini acikliga kavusturmasi, emanetteki bonolarin guvencesinin nasil saglanacagini ortaya koymasi zorunlulugu var. <<<<<<<<<<

 

>>>>>>>>>>Banka musterilerinin huzuru kacti

Bu tabloda halkin banka sistemine guveni kalmaz... Batmayan

bankalarda repo hesabi olanlar, batmayan bankalardan bono satin

alanlar da huzursuz olur. Uyuyamaz... Repo piyasasi olur... Halk

bankalar araciligiyla bono satin almaktan vazgecer...

Sayin okuyucularim, eskiden Hazine bonolari ve devlet

tahvilleri kagida basilirdi. uzerine numara yazilirdi. isteyen

bonoyu, tahvili alir kendi saklardi. Veya bankalar numarasini

belirleyerek bonoyu, tahvili saklamaya alirdi.

Gunumuzde bono ve tahviller sanal alemde islem goruyor.

Hesaben alinip satiliyor. Basili kagidi yok. Numarasi yok.

Bu nedenle 1990 larin ortalarinda SKP ile Merkez Bankasi

tarafindan bir duzenleme yapildi. Araci kurumlara ve bankalara repo

yaptiklari, islem yaptiklari kagitlari kayda gecirmek, bloke etmek,

musteri ismiyle eslestirmek zorunlulugu getirildi. Bankalar satin

aldiklari Hazine kagitlarini sanal olarak Merkez Bankasi nda depo

ediyor. Bankalar bu Hazine kagitlariyla ilgili islemleri her gun

gunluk olarak ve de hafta sonu haftalik olarak Merkez Bankasi na

bildiriyor. BDDK, SPK bu islemleri kontrol ediyor...

Butun bunlardan sonra soyleyiniz bakalim... Repo karsiligi olan

veya makbuz ile satilan bonolar banka hesaplarinda gorunmuyor ise,

banka bu islemleri aciga yapmis ise, sorumlu kimdir? Bu islemi yapan

banka yonetimi sorumludur... Ama gozetim ve denetim sorumluluklarini

yerine getirmeyerek, halkin soyulmasina goz yumanlarin, halki

perisan edenlerin, huzursuz edenlerin hic mi sucu yok? <<<<<<<<<<